SİTELERDE BAHARA VE YAZA HAZIRLIKLAR BAŞLADI.

     Herkese merhabalar. Güzel bir Nisan ayından ve Nisan yağmurlarının olduğu bir günden herkese keyifli günler dilerim. Ramazan ayının içerisindeyiz. Ramazan' ı tüm maneviyatıyla yaşayarak ve yaşatarak dolu dolu geçiriyoruz Elhamdülillah. Sitelerimize geldiğimizde ise hummalı bir çalışma siteleri bu süreçte bekliyor. Bahar geldi hem de tam mübarek Ramazan' la geldi. Çimler bahar gübrelerini alacak, ağaçlar budanacak daha hala budamamış olanlar çok geç kalmış onu da belirteyim. Hem sahur nedeniyle, hem de bahar ve havaların ısınması nedeniyle site sakinleri genellikle varsa sitenin sosyal alanları buralarda daha çok zaman geçirecekler. Maksat hem iftara kadar zaman geçirmek hem de çoluk çocuk eğlensin dört duvar içerisinde sıkılmasın. Site yönetimlerimiz bu mevsimde ve bu aylarda ne yapmalı diye soracak olursanız ilk iş peyzaj bahçe işleri derim. Gübreleme ve budamalar çok önemli daha yapılmadıysa çok geç kalınmış demektir ivedi bitirilmesi gerekiyor. Sonrasında varsa açık yüzme havuzu bakımlarına dikkat etmek gerekiyor. Özellikle havuz çevresinde şezlong alanlarının düzenlenmesi ve tamir, bakım ve onarım işlerinin ivedi yapılarak hazır hale getirilmesi gerekiyor. Kısacası anlayacağınız sitenin tüm dışarıda bulunan kullanım alanlarının yaşayan sakinlerin istifade edebileceği şekilde hazır tutulması gerekiyor desek daha net ve doğru olur.

    Şimdi özellikle son yıllarda revaçta olan bir konu var sitelerde. Yaza merhaba partileri. Açıkçası meşakkatli, masraflı ancak bir o kadarda eğlenceli olduğunu itiraf etmek gerekir. Hiç bir aksaklık olmadan herkesin memnun olduğu bir organizasyon yapmak gerçekten de zor. Ancak site yönetimlerimiz son yıllarda özellikle site sakinlerinden gelen bu talepleri karşılıksız bırakmayarak yaza merhaba partileri düzenlemekteler. Bu partilerde ne gibi etkinlikler yapılıyor derseniz. Çok dumanlı olmaması veya uygun bir alanın olması halinde köfte, sucuk, mangal veya döner gibi sandviçler hazırlanarak site sakinlerine içecekle birlikte servis edilir. Sağlanabiliyorsa kokteyl masaları ile yeterli sayıda olması sağlanarak site sakinlerinin yuvarlak kokteyl masaları etrafında toplanarak hoşça sohbet etmeleri ve birbirlerini tanımaları komşuluk ilişkilerinin güçlendirilmesi sağlanabilir. Eğlence için müzik olmazsa olmaz tabii ki. Eğer iyi bir bütçeli site ise amatör veya profesyonel sanatçılar getirtebilirler. Eğer bu imkan yoksa hazır cd lerle müzikler çalarak herkesi eğlendirebilirler. Ayrıca böyle gecelerde görselde önemli olduğu için gerekli ışık ambiyansının da haftalar öncesinden hazırlanması gerektiğini belirtmeliyim. Bu gibi organizasyonların giderlerini site yönetimleri  bir kısmını kendi bütçesinden karşılarken, bir kısmına da sponsorlar bularak yapabiliyorlar bunu da belirtmekte yarar görüyorum. 

Yine çok uzun bir yazı oldu daha fazla uzatmadan kısa keselim. Herkese hayırlı Ramazanlar dilerken Rabbim sevdiklerimizle birlikte bayrama da bizleri kavuşturmayı nasip etsin inşallah. Hoşgeldin bahar, Hoşgeldin Ya Şehri Ramazan.

YABANCI UYRUKLU VATANDAŞLARIN ÜLKEMİZDE GAYRİMENKUL EDİNMELERİNİN ETKİLERİ

    Yeni bir blog yazımla tekrar karşınızdayım. Geçen yazımda bahsetmiştim bu yazımda yabancı uyruklu vatandaşların ülkemizden mülk edinmesi hususunda bir yazı kaleme alacağımı ifade etmiştim. Öncelikle şunu ifade edelim mülk edinme hakkı uluslararası yasalarca verilmiş bir haktır. Her ülke vatandaşı eğer imkanı varsa ve gerekli şartları taşıyorsa dilediği ülkeden mülk edinebilir. Özellikle göçmen konusunda çok talep alan ülkelere göz attığımızda bu konuda ABD ve Kanada örneği tam yerinde örnek olacaktır. Her iki ülke de çok fazla göçmen almaktadır ve mülk edinme hakkı tanımaktadır. Bizim ülkemizde toplum olarak turistlik amaçlı ziyaret dışında ülkemizde uzun süreli ikamet edilmesine Suriye savaşı öncesine kadar alışkın değildik. Ta ki Suriye savaşı sonrasında savaş mağduru göçmenleri ülkemiz sınırında önce misafir edilmiş, sonrasında savaşın kısa vade de bitmeyeceği de ön görülerek ülkemizin çeşitli şehirlerine insanlar göç etmişlerdir. Burada oryantasyon süreci çok önemlidir bizim ülkemizin örf, adet, kurallar, yasalar gibi tüm hususlarına uyum sağlayabilmek önemlidir. Şunu ifade edelim ki Suriyeli göçmenler başta zorlandılar ancak sonrasında kendi ülkelerinin durumunu görerek buraya ayak uydurmak zorunda kaldıklarını görerek aynı bizim gibi yaşamaya başladılar. Biz toplum olarak uzun vadeli ikamet eden yabancı ülke vatandaşlarına alışkın olmadığımızdan bu deneyimi ilk olarak Suriyeli göçmenlerle deneyimlemiş olduk. Ön yargı çok fazlaydı ilk başlarda. Ancak onlarında insan olduğunu unutmamak lazım. Kimse vatanından toprağından başka ülkelere göçebe bir hayat yaşamaya gitmek istemez. Şartlar doğrultusunda mecbur kalındığı için insanlar en yakın ve güvenilir ülke olarak bizim ülkemizi seçmişlerdir. Elinde maddi imkanı olan ve gerekli şartları taşıyan herkes uluslararası hak olan mülk edinme hakkından faydalandılar. Diğer bir gerçekte bizim ülkemiz coğrafi olarak çok avantajlı olduğundan maddi imkanı olan herkes mülk edinmeye başladılar. Başta Suriyelilerle başlamıştı sonrasında özellikle Arap coğrafyasında avantajlar göz önüne alınınca Katar, Suudi Arabistan, Libya vs. bir çok Arap ülke vatandaşları ülkemizden gayrimenkul almaya başladılar. Bu işin artıları da var , eksileri de var. Artılarından bahsedecek olursak ülkemize döviz giriyor özellikle bu ekonomik kriz zamanında döviz çok değerli. Ülkemiz tüm dünya da adeta bir cazibe merkezi haline geliyor. Ülkemiz ve özellikle de İstanbul dünya da popülerliği artan bir şehir oluyor. Dezavantajları yok mu bu durumun elbette var. İstanbul şu anda 16 Milyon ve bu nüfus artışıyla 20 Milyona doğru hızla ilerliyor. Zaten şehir trafiği mevcudu kaldırmıyor şimdi daha da çekilmez bir trafik sorunu olması bu işin kötü tarafı. Kalabalık olan yerde güvenliği sağlamakta zordur. Bu yönüyle de şehrimizin ve ülkemizin güvenliği de riskli oluyor. Diğer bir yandan yabancı yatırımcının gelmesiyle konut fiyatları %130 artış gösterdi ve hala da yukarı yönlü ilerliyor. Bu da yerli insanımızın konut edinmesini güçleştiriyor. Konut sayısının artması biz sektördekileri belki ticari anlamda memnun ediyor, daha çok iş alanlarının artmasıyla hem rekabet hem de hizmet alanımız genişliyor. Ancak bir de madalyonun diğer yüzü var ki insanlar şehir beton yığını haline geliyor bunu da görmezden gelemeyiz. Yabancı uyruklu site sakinlerinin artmasıyla site yönetimlerinin de vizyon ve misyonlarında değişikliğe gitmesi zaruri oldu. Örneğin, artık daha vizyoner bir bakış açısıyla siteler yönetiliyor. Önemli gün ve haftalar da etkinlik ve organizasyonlar artıyor. Yaza merhaba veya kışa merhaba gibi partiler verilerek site sakinlerinin kaliteli ve eğlenceli zaman geçirmesi sağlanıyor. Resmi bayramlarda çeşitli etkinliklerle özellikle sitelerin çocuklarına yönelik aktiviteler artmakta. Bunlar site yönetimlerinin de çok yönlü çalışmasını sağlamak zorunda bırakılıyor. Mesele sadece ortak alanın bakımı ve sitenin sükutunu sağlamaktan çıkıyor bambaşka bir boyuta geçiyor artık. Velhasılı vizyoner olmayan yöneticiler başarısızlığa mahkumlar. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim sitelerde kesinlikle profesyonel yönetimler olmalı. Bu işi hakkı ile yapmak zorunda herkes. Ödenen aidatlar artık ciddi rakamlara çıktıkça site sakinlerinin beklentileri de artıyor ve bunu sadece ve sadece bu işin ehli profesyonel yönetim firmaları aracılığıyla yapılabileceğini de buradan tekrar belirtmek isterim. Uzun bir konu anca bu kadar kısaltabildim zaman ayırıp okuduğunuz için şimdiden teşekkür ederim. Sevgi ve saygılarımla.

ENFLASYONLA MÜCADELEDE SİTE YÖNETİMLERİ

 Merhabalar, yeniden blog yazılarıma devam ediyorum. Biliyorsunuz ki blog yazmak için ciddi zaman ayırmak gerekiyor ve bununla birlikte de işlerinizden vakit ayırmak lazım.  Uzun zamandır bloglarıma ara vermemde öncelikle iş yoğunluğumun artması ve ayrıca siyaset ve stk çalışmalarında da aktif rol almamdan dolayı çeşitli aksamalar oldu bunun için bloğumu takip eden takipçilerimden çok özür diliyorum. Şimdi gelelim Covid 19 dan sonra tüm ülkelerin ekonomilerinde çeşitli sallantılar oldu. En gelişmiş ekonomiler dahi kemer sıkma politikalarına öncelik verdiler. Bizim ülkemizde de aynı ekonomik sıkıntılar gerçekleşti özellikle enflasyon rakamlarının yukarı yönlü gitmesi ve para birimimizin diğer ülke para birimlerine karşı tabiri caizse erimesi ülke insanımızı olumsuz yönde etkiledi dersek sanırım yanlış olmaz. Buraya kadar kısa özet geçtik şimdi gelelim asıl reel konumuza site yönetimleri neler yaptı bu süreçte. Öncelikle 10 yıldır bu sektörün içinde olan birisi olarak hizmet verdiğimiz sitelerimizde de, dışarıdan başka firmaların baktığı sitelerde de gördük ki herkes bütçe revizyonuna gitti. Covid 19' un pandemi olarak kabul edilmesi ile mucbir sebeplerin doğmasından dolayı bütçesi yetersiz olan site yönetimleri aidatlarına ilave zamlar yaparak bu durumu kurtarmaya çalıştı. Ancak takdir edersiniz ki emtia fiyatları ve üstüne enerji sektöründeki fiyat artışlarının etkilediği sektörlerden birisi de site yönetimleri oldu. Öncelikle biz ne yaptık ondan bahsedeyim. Bizim en son düşündüğümüz şey personel sayısını azaltmak oldu. Öncelik sırası belirledik sitelerimizde olmazsa olmaz hizmetlerimizi önem sırasına göre sıralayarak büyükten küçüğe bir grafik yaptık. Sonrasında gereksiz veya olmasa da olur dediğimiz gider kalemlerimizi bütçelerimizden ya çıkarttık ya da rakamını düşürdük. Şunu da belirtmek isterim ki bazı sitelerimizde ne yaparsak yapalım bütçeleri belirli seviyelere indiremediklerimiz oldu burada da yönetim kurulu kararlarıyla personel azaltımına gittik. Tabii bu geçici ve bir kaç sitemizde gerçekleşti bunun dışında devletimizin işverenlere yönelik teşvik ve yardım paketleri elimizi ilerleyen süreçte güçlendirdi ve çok şükür şu anda tam kadrolarla olması gerektiği gibi hizmetlerimizi vermeye devam ediyoruz. Buradan sektörde bulunan meslektaşlarıma şunu özellikle belirtmek isterim. Özellikle bu süreçte lütfen ama lütfen sadece olmazsa olmaz hizmetleri vermeye gayret gösterin. Diğer hizmetlerinizi bahar ayında planlayın yaz sezonunda da bütçe durumunuza göre gerçekleştirebildiğiniz kadarını gerçekleştirin. Özellikle bu dönemlerde genel kurullarda kat maliklerinin bakacağı tek ve yegane şey site bütçesinin pozitif olmasıdır. Artı bir bütçe görmek isteyeceklerdir. Aksi doğrudan ve direk başarısız bir yönetim olarak görülecektir. Bir sonraki blog yazımda Rusya-Ukrayna savaşı ve konutlarımızdaki yabancı sayısındaki gözle görülür artış durumlarının kritiklerini yapacağım. Hepinize sevgiler saygılar görüşmek üzere.

COVİD 19 İLE TOPLU YAPILARIN MÜCADELESİ

 Merhaba herkese bir süredir bloğuma işlerimin yoğunluğundan dolayı zaman ayıramamıştım. Bugün bir fırsat bulup yazmak istedim. Umarım herkes bu zor zamanlarda sağlığının değerini daha iyi anlamıştır. Nefes almak meğer ne kadar da değerliymiş bu şer olay bize daha iyi hatırlattı. İşlerimize gelecek olursak yaşam var oldukça toplu yapılarda da yoğun tempo devam etmektedir. Hatta bu virüs illeti de üstüne gelince işler daha da çok yoğunlaştı diyebiliriz. Şimdi bazı hususlarda sıcak ve taze hatırlatmalar yaparak hem meslektaşlarıma hem de dolaylı yoldan bizlerle birlikte çalışan paydaşlarımıza bazı öneri ve tavsiyelerde bulunmak isterim. Unutulmamalıdır ki her şeyden önce sağlık. Maddi olarak herkes bu zor zamanda sıkıntılar yaşamaktadır ancak sağlığınızdan ötesinin olmadığını da altını çize çize hatırlatmak isterim. Şu konuda hem fikir olmalıyız özellikle de yüzlerce konutların olduğu toplu yaşam alanlarının olduğu komplekslerde virüs bulaşma olasılığı maalesef ki daha yüksek risk taşımaktadır. İşte bize burada düşen asli görev aynı bir vali, kaymakam veya belediye başkanı gibi sorumluluk üstlenerek komşularımızın önemsemediği bazı hassas detayları onları da kırmadan ve kızdırmadan hatırlatarak telkinlerde bulunarak kurallara uymalarını sağlamaktır. Çok sevdiğim bir meslektaşımın daha düne kadar sitemizde hiç bir kişi de virüs yok iken bir hafta içerisinde sitesinin 3/1 ' inin testlerinin pozitif çıktığını öğrendiğini hem de tüm tedbirleri almasına rağmen bulaştığını üzülerek öğrenmiştim. Maalesef siz toplu yapınızda tüm tedbirleri almış olabilirsiniz ancak insanlar dışarı çıktıklarında sosyal yaşamlarında temasta oldukları veya iş hayatlarında sürekli temasta bulundukları insanları takip edemezsiniz. O nedenle akşam evlerine geldiklerinde dokundukları her alan risk oluşturmaktadır.

Şimdi size klasik maske, dezenfektan, sosyal mesafe, hijyen demek istemiyorum. Ancak inanın bunlar önemlidir. Bu iş ceza kesmekle olmaz insanın kendisine ve çevresine saygısı olmalıdır. Maskesiz gezmek ne marifet ne de bana bir şey olmaz demektir. Maskesiz gezmek düpe düz hukuki suçtur arkadaşlar. Hele hele insanların iç içe yaşadıkları toplu yaşam alanlarında iseniz onun sorumluluğu daha da fazladır. Bu aşamada sağlık bakanlığı olmak üzere lokasyonunuzda bulunan il ve ilçe sağlık müdürlükleri, kaymakamlık ve belediyeler hatta muhtarlardan bile destek alabilirsiniz. Biz bir çok toplu yapılarımızda bu konuda destek aldık. Tabii burada vaka sayılarının artması bizleri moral olarak düşürebilir ancak biz içimize sindiği kadarı ile tedbirlerimizi aldıysak artık tevekkülden ötesi bizi aşar diyebilirim. Covid 19 haberlerinden bende yorulduğum gibi en kısa sürede bu menem hastalıktan bir önce tüm Dünya olarak kurtuluruz ve tekrar eski günlere döneriz ümidi ile. Herkese selam ve saygılarımla. Sağlıklı günler dilerim.

GELECEĞİN MESLEĞİ

Bir çok haber sitesinde veya gazetede hatta bir mecmua dergisinde bile denk gelmişsinizdir. Geleceğin meslekleri hangileridir diye dünya kadar yazılar yazılmıştır. Bunların içlerinde tek kelime ile anlatılan Yöneticilik mesleği de bulunmaktadır. Tabii burada yöneticilik tek başına bir çok anlamı içine katmaktadır. Biz çok derinlere girmeden sadece kendi bakış açımızdan bakarak yorumlayacağız. Öncelikle yöneticiliğin bizim mesleğimizdeki önemini anlattıktan sonra nasıl geleceğin mesleği olduğuna geçiş yapacağım. Site yöneticisi en basit şekli ile, en küçükten en büyük yaşam alanı olan siteye kadar o sitenin huzurunu, sükutunu, kalitesini ve kendini idame ettirmesini sağlayan kişi veya kişilere deniz. O sitede en baş karar alıcı yönetim kuruludur. Sonrasında bu kararı uygulayıcı ise yöneticidir. Sitelerde site müdürü, işletme müdürü, site yöneticisi gibi bir çok unvanlar kullanılmaktadır. Site yöneticisinin sorumluluğu hem çok hem de ağırdır. Öyle ki mesai saatiniz bitmiş evinize gitmişsiniz ailenizle vakit geçirirken bile telefonunuz her an çalabilir. Diğer meslekler gibi mesaim bitti hadi sabah görüşürüz diyebileceğiniz bir meslek değildir bizimkisi. Her an aklınız sitenizdedir. Hatta büyük bir olumsuzluk var ise sitenize intikal etmeniz de gerekebilir onu da belirteyim. 

Şimdi bu bilgilendirmelerden sonra peki bu meslek nasıl geleceğin mesleğidir diye soracak olursanız işte onu da anlatalım. Ben kendi yaşadığım şehir İstanbul' dan örnekler vererek bu konuyu anlatacağım sonrasında sizler de kendi şehir veya ülkelerinize göre yorumlayabilirsiniz. Bazı bilim kurgu filmlerinde görmüşsünüzdür koca koca binalar, gelişmiş son teknolojili daireler ve otel gibi verilen hizmetler. Bunları şimdilik filmlerde görüyoruz ama farkındaysanız özellikle yaşadığım şehir İstanbul bu yolda hızla ilerliyor. Rezidans tipli binalar İstanbul' un sulietine bakılınca o kadar çok artmış ki birazcık ön görü yaptığınızda anlayabiliyorsunuz İstanbul' un o eski tarihi dokusu yavaş yavaş kayboluyor ve yerine daha modern ve gelişmiş teknolojili akıllı binalar geliyor. Burada site reklamları yapmayacağım ama meslektaşlarım küçük bir araştırma yaptığında son yapılan sitelerin eski sitelere nazaran nasıl daha iyi donanımlı olduğunu göreceklerdir. Önümüzde bir Kanal İstanbul projesi gerçeği duruyor. Kocaman yeni bir boğazımız daha olacak. Çevresinde sosyal donatılı tesisler, ultra lüx yat limanları, gümrük limanları ve yeni yapılar olacak. Bunların yönetimleri kolay değil tecrübe ve birikim ister. İşte bunları geleceğe taşıyacak olan ve halkın hizmetine sunup hizmet verecek olanlar bizleriz. Önümüzde 16 milyonluk İstanbul' un parsel parsel kentsel dönüşüme dönüşüm planlaması var. Sokaklar, hatta mahalleler birleştirilerek devasa projeler üretilerek site ve rezidanslar yapılacak. Bunların hepsini geleceğin meslek mensupları yönetecek. Biz millet olarak mahalle kültüründen geliyoruz. Gelişen çağ ve sosyal etkiler bazen olumsuz da sonuçlanabiliyor. Bu büyük yapılar yapılırken bir yandan da sosyal kültürümüzden de götürüyor bu bir gerçek. Komşuluk, yardımlaşma, komşularla akşam yemekleri gibi daha çok örnek verebileceğimiz bir çok sosyal kültürümüz de bitiyor. Buna hem üzülüyorum hem de anlayabiliyorum. İki bin tane konutun olduğu yer de kaç tane komşu edinebilirsin veya kaç kişiyi tanıyabilirsin ki. 

Bu nedenle meslektaşlarımın kendilerini sürekli geliştirmeleri ve gelişen teknolojiyi yakından takip etmeleri önemle tavsiye ederim. Geleceğin mesleklerinden birisi genel söyleyişi ile yöneticilik bana göre ise site yöneticiliğidir. Herkese kolaylıklar dilerim.

PEYZAJ, SÜS HAVUZU VE YÜZME HAVUZU BAKIMLARI

Her zaman söylemişimdir bunu ve her zamanda söylemeye devam edeceğim bir siteyi güzel gösteren peyzajı ve ortak alandaki mimaridir. Bu konu site yönetimlerinin hassasiyet göstermesi gereken en önemli konudur. Bir sitenin peyzajı var ve bakımsız kalmışsa o yönetime de o sitede oturanlara da geçmişler olsun. Ama bakımlı periyodik bakımları yapılan, mevsimsel bitkileri sürekli takip edilen bir peyzajlı sitede yaşamanın keyfi de bir başkadır. Hele ki bir de bahçe katı iseniz. Bir de süs havuzları vardır. Onlarda eğer bakımsız bırakılırsa hem kötü görüntüsü hem de içinde biriken bakteriler yüzünden etrafa yayılan kötü koku tam bir baş belasıdır. Ancak rutin kontrollerin ve bakımların yapıldığı bir site iseniz, o zaman çok tatlı bir süs havuzunuz ile gün geçirebilirsiniz. İşte bunların bakımlarının yapılabilmesi sorumluluk sahibi yöneticiler ve oturan site sakinleri ile mümkündür. Peyzajı hor kullanan bir site sakini topluluğu var ise yönetici ne kadar çabalarsa çabalasın çok randımanlı bir peyzaj maalesef olamaz. Ha keza süs havuzu içinde sürekli içine pisliklerin atıldığı, bir süs havuzu ne yazık ki verimli çalışmaz. Hatta içindeki pislikler çok olup ta kapak süzgeçlerinden geçecek olursa bir de mekanik arızalar peşi sıra gelir. Ez cümle peyzajına da, süs havuzuna da hem yönetici hem de site sakini olarak sahip çıkacaksınız. Yoksa istediğiniz kadar uyarı yazıları, uyarı smsleri, uyarı mailleri atın durun. İnsanda bilinç olmalı. Bu bilinç sitelerde yaşamakla aşılanamaz. Bu bilinç anne ve babaların çocuklarına çevreye karşı duyarlı olmasını öğreterek bu bilinci aşılayarak olur. Bir evlat sahibi olarak çocuğuma en çok çevre bilincini aşılamaya gayret gösteriyorum. Çocuklarımız ne kadar temiz olurlarsa gelecekte sitelerimizde o denli temiz ve bakımlı olacaktır. Bugün kısa yazıyorum çünkü bir arkadaşım uzun yazılar kısalara nazaran fazla okunmuyor gibi bir istatistikten bahsetti o nedenle onun ikazına uyuyorum yazılarımı biraz daha kısa tutmaya çalışacağım bundan sonra. Herkese iyi haftalar ve kolaylıklar dilerim.

SİTELERDE YAŞANILAN GÜVENLİK PROBLEMLERİ

Belkide tüm sitelerin en büyük handikap noktasıdır güvenlik. Öyle kritik bir yerdedir ki güvenlik direk sitenin ilk giriş noktasıdır. Bir güvenlikçidir sitenin dışarıya bakan yüzü. Eğer o saçı sakalı dağınık, üstü başı bakımsız bir halde ise o site dışarıdan ciddiye alınmaz. Şayet tabir-i caizse kapıdaki güvenlik jilet gibi görünüyorsa işte o zaman dışarıdan bakıldığında da tüm bakış imajı değişir insanların. O nedenle çok önemlidir. Hatta hırsızlar bile soymak istedikleri sitelerin ilk güvenliklerini takip ederler. Eğer güvenlikçi işini iyi yapıyorsa hırsızları geri püskürtür. Şayet lakayik bir güvenlik profili varsa hırsızlara gün doğmuştur demektir. Bir hırsız soyacağı sitenin güvenlik kameralarını çok önemsemez, dikkat ettiği en önemli şey güvenlikçilerin ne derece iyi veya kötü olduklarıdır. O nedenle güvenlik bir sitenin bel kemiğidir. Sitenin dışarıya bakan yüzüdür. Siteye gelen birisi ilk onlarla muhattap olur. Biz toplum olarak güvenlikçi deyip hafife alsak ta işin aslı öyle değildir. Özellikle şunu da belirtmek isterim ki güvenlik personellerinin yetkilerinin bakanlığımız tarafından ilerleyen yıllarda daha da iyileştirileceği kanaatindeyim. 

Bunların yanı sıra sitelerin güvenlik kamerası problemleri de maalesef hat safhadadır. Özellikle müteahhit firmalar inşaat maliyetlerinin yükselmemesi için düşük kaliteli ve az sayıda güvenlik kamerası kullanarak maalesef site yönetimlerinin ve güvenlik firmalarının işlerini zorlaştırıyorlar. Sonrasında bu eksikliği tamamlamak site yönetiminin daha doğrusu kat maliklerinin işi oluyor. Yeni bir bütçe ile ilave olarak demirbaş gibi mesela her daireden ek bütçe alınarak sitenin kameraları iyileştiriliyor. Bu da kat maliklerine ekstra bir gider yükü oluşturuyor. Bunların çözümü için gerek çevre ve gerekse iç işleri bakanlığımızın bazı mecburiyetleri getirmeleri gereklidir. Müteahhit firmaların mesela iskan alabilmeleri için sitenin her noktasını gören kamera sistemi mecburi olmalıdır aksi halde iskan alınamaz gibi bir zorlayıcılık olsa hem sitede yaşayacak insanlar hem de site yönetimleri ve güvenlik firmaları gayet memnun olacaklardır. Şunu kabul etmeliyiz ki Türkiye' de inşaat sektörünün gelir getirisi gayet iyidir. Bu nedenle ilave kamera konulması müteahhitleri çokta mali yönden yormayacaktır. 

Öyle siteler görüyorum ki resmen bu siteyi Allah koruyor diyebilirsiniz. Otoparkında kamera yok ortak alanda üç beş tane kamera var o da doğru düzgün göstermiyor bile ama insanlar dünyanın aidatlarını ödüyorlar işte bu haksızlık oluyor. Sonra bir hırsızlık veya olay olduğunda kamera kayıtlarına bakıldığında maalesef istenilen kalitede görüntü olmadığı için gerekli tespitler yapılamıyor. Bunda ne site yönetiminin, ne güvenliğin ne de site sakinin suçu bulunuyor. Burada suç o kamera sistemini o şekilde kurdurtandadır. 

Bir diğer konu da bizim canımızı, malımızı hatta namusumuzu nasıl profildeki güvenlikler koruyor konusudur. Yani her önüne gelen güvenlik olabilir mi diye sormalıyız. Sadece bir sınavı kazanarak güvenlik olmak doğru mudur. Polis, asker, pilot sadece sınavla mı olunuyor diye sorulmalıdır. Kaldı ki biz güvenliklerin yetkilerinin arttırılmasından yanayız. O nedenle her önüne gelen güvenlik olmamalıdır. Şu anda toplumdaki algı şudur maalesef, işsiz güçsüz, bir mesleği olmayan, iş bulamayan bir gruba verilmiş bir meslek olarak nitelendirilmektedir ki bu çok yanlış bir görüştür. İşini layıkıyla yapan büyük çoğunluklu güvenlik kardeşlerimiz mevcuttur. Elbette arada çürük elmalar olacaktır bu her meslekte vardır sadece güvenliğe mahsus değildir. O nedenle güvenlik sertifikası verilirken biraz daha kalifiye, bu işin bilincinde olan kişiler daha seçici davranılarak sertifika verilirse ben eminim ki güvenlik mesleği çok daha iyi noktalara gelecektir.

Yazıma son verirken güvenlik kardeşlerim işiniz zor, meşakatli, sabır isteyen bir iştir. Ama çokta güzel bir mesleğiniz vardır. O nedenle bu mesleği halk arasında saygın bir noktaya getirmekte, insanların saygı duymadığı güvenlikçi deyip geçeceği sıradan bir meslek haline getirmekte sizlerin elindedir. 

SİTE YÖNETİMLERİNDE YAZ DÖNEMLERİ NASIL DEĞERLENDİRİLMELİDİR

Site yönetimleri için en önemli  dönemlerden birisi yaz dönemleridir. Özellikle bu dönem aslında siteler içinde bir fırsat dönemidir. Şimdi yaz mevsiminde site yönetimleri neler yapmalı bunlardan kısaca bahsedelim. Eğer siteniz kazanla çalışan bir site ise yaz döneminde kapalı olmasından istifade ederek kazan dairesi alanının temizliği, kazanların kışa hazır olması için ilgili firması çağırılarak kışa hazırlık bakımının yapılması, blok bacalarının temizliği gibi doğrudan kazan ve ısınma sistemini ilgilendiren etkenler tamamen elden geçirilmelidir. Eğer kış döneminde çatı akıntısı vs. gibi tesisat mekanik problemi olan alanlarınız var ise güneşten istifade ederek hemen bakım onarım işlerine girişebilirsiniz. Site içerisinde bank, çardak, dinlenme alanı, çocuk parkı gibi alanlarınızda elden geçirilmesi gereken yerler  varsa hepsinin tamir ve bakımını yapabilirsiniz. Merkezi sistemli bir site iseniz kazanlarınız kapalı olduğu için doğalgaz faturalarınız da azalma olması da mali yönden bütçenizi biraz olsun rahatlatacaktır. Yaz mevsimi de eğer çok gideriniz olmaz ise yaz mevsiminde bütçenizi toparlamak için size bir fırsattır. 

Peki bunlarla bitti mi, tabii ki hayır. Su depolarınızın temizliği de yine yaz döneminde yapılmalıdır. Bütün bir kış kullanılan deponun yazın dezenfekte ve temizliği gereklidir. Bu konunun ihmal edilmemesi büyük önem arz etmektedir. Peyzaj bahçe işlerinde de yine yaz mevsimine uygun bitki ve çiçekler ekilmeli. Çimler havalandırılmalı, ölü noktalar gübre ve tohumlarla tekrar canlandırılmalıdır. Kışın uykuya geçen bitki örtüsünün yazın canlı olduğunu bakıma ve ilgiye muhtaç olduğunu asla unutmamalısınız. Burada bir tecrübeli bir meslek büyüğümün sözü geldi aklıma "Siteyi gösteren peyzaj ve yeşil alanlardır." Bu söz benim bir yönetici olarak her zaman kulağımda küpedir ve meslektaşlarıma da bu sözü kulaklarına küpe etmelerini tavsiye ederim.

Bina içlerinde koca kış sürekli kullanılan ve zaman içerisinde kirlenen ve boyaya ihtiyaç duyulan koridor, blok girişi vs. alanlarınızın da elden geçirebileceğiniz bir mevsimdir bu dönem. Yine ısıtma sisteminin kullanılmamasından istifade ederek merkezi sistemli bir site iseniz mutlaka bu dönemde de kalorimetrelerinizi var ise teknik personeliniz yok ise ilgili firması elden geçirerek arızalı veya değişmesi gereken var ise gerekli müdahaleler edilmelidir. Yaz döneminin diğer bir adının tatil olduğu unutulmamalıdır ki bu site içerisinde cıvıl cıvıl çocuk seslerinin çokça olacağı bir dönemdir. Bu dönemde eğer sosyal bir site yönetimi iseniz ve tabii ki bütçeniz de buna el veriyorsa çocuklar içinde bazı eğlence ve aktiviteler yapabilirsiniz. Bu konuda da bir mesleki ip ucu vereyim size. Yaz döneminde özel okul ve kolejler öğrenci çekebilmek ve kayıtları arttırabilmek için özellikle toplu yapı olan sitelerde bu tip organizasyonlar yaparak öğrencileri okullarına çekmeye çalışırlar. Bundan istifade ederek hem ücretsiz hem de eğlenceli programlar düzenleyerek sitenizde çocukların eğlenceli zamanlar geçirmelerini sağlayabilirsiniz. Bu da benden size bir fikir olsun. Yaz döneminde 15 Temmuz ve 30 Ağustos gibi iki önemli resmi tatil bulunmaktadır. Bu özel günlerde de sitenizde etkinlik yapabilirsiniz. 

Yazın en kötü tarafı haşere ve böceklerdir. Bunlardan korunmak için de özellikle tedbirler almanız çok önemlidir. İster dışarıdan hizmet alarak, isterse bu konuda sertifikalı ve tecrübeli personeliniz var ise ondan faydalanarak ilaçlama yaptırmanız gereklidir. Tüm ortak alanlarda fare istasyonlarından tutunda, haşere ve sürüngen, kemirgenlere karşı alınacak tüm tedbirleri almalısınız. Yaz döneminde kışa hazırlık yaparak geçiren siteler kış dönemini her zaman asgari sıkıntı ile geçirmişlerdir bu her zaman böyledir. Ancak kışa hazırlanmayan sitelerde maalesef ki kış mevsiminde çok ciddi sıkıntı ve sorunların belirdiği de net görülmektedir. Şimdiden hazırlıklar için hepinize kolay gelsin iyi çalışmalar dilerim.

KORONA VİRÜSÜNÜN TOPLU YAŞAMLARA ETKİLERİ VE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER

Bütün Dünya da etkisini gösteren ve tüm Dünya da gerek ekonomik ve gerek sosyolojik izlerinin uzun bir süre devam ettireceği gözle görülemeyen küçücük olan ancak şu ana kadar 300 binden fazla insanın ölümüne sebep olan ulusal adı ile Covid-19. Ülkemizde de ne yazık ki ciddi hasarlar bıraktı. Ekonomik, sağlık, sosyolojik tüm dengelerimizi alt üst etti. Belli ki yeni normalde artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Örneğin artık rutin harcamalarımızın içerisine mutlaka maske harcaması eklenecek veya iş yerimiz var ise oraya dezenfektan koymamız zorunlu olacak ve bir ilave harcama kalemi daha eklenecek. Elbette her şey sağlığımız için olacak ama bu rutine kendimizi ve çevremizi alıştırmak biraz zaman alabilir. Peki bu aşamada toplu yaşamların olduğu yüzlerce hatta kimi büyük projelerde binlerce insanın yaşadığı toplu yaşam konutlarında ne gibi tedbirler alınmalıdır biraz bunlara değinelim. Bir kere gelecek dönem yeni bütçenize mutlaka korona virüs gideri harcamalarını eklemeniz gerektiğini en baştan belirteyim. Yönetim ofisinde kullanılması gereken maskeden tutun da, ofis ve ortak alanlarda olması gereken ve ilerleyen süreçte de devlet tarafından zorunlu hale getirilmesi muhtemel olan dezenfektan site içerisinde yoğun kullanılan ve geçilen noktalara konulmak zorunda olacaktır. Site ilaçlamaları hem haşere,kemirgen,sürüngen olarak hem de korona virüs tedbiri olarak iki çeşit olacaktır muhtemelen. Dezenfekte ilaçlaması her ay olmasa da senede iki veya üç defa zorunlu olmalıdır. Kanuni zorunluluktan çok site yönetiminin sitesindeki yaşayan insanların sağlığını koruma sorumluluğu gereği yapılmalıdır. Şu unutulmamalıdır ki insan sağlığını olumsuz etkileyen faktörler hele ki göz göre göre ihmal var ise bir nevi de suç unsuru teşkil etmektedir. Kendi yasal haklarını korumak isteyen bir site sakini bu konuda yasal hakları çerçevesinde site yönetiminden hak talep edebilir. Korona virüsü gerek kanuni düzenlemeler ile, gerekse kişisel ve toplumsal rutin alışkanlıklar olarak bazı şeyleri hayatımızda değiştirmemize sebep olacaktır. Eskisi kadar el tokalaşmak azalacak, eskisi kadar kalabalık ortamlar oluşmayacaktır. Düğün salonları, restorant, cafe vs. işletmeler için yeni bir dönemin başladığı aşikardır. Site yönetimlerinin de bu doğrultuda çeşitli tedbirler alması gerekmektedir. En başta eğer sitenizde bir sosyal tesis var ise burada kesinlikle yeni bir düzenleme ve uygulamaya gitmeniz elzemdir. Peki ne yapabilirsiniz. Bunları da anlatalım. Spor salonlarınızda alet aralıklarını en az 1,5 mt mesafeye çekmelisiniz. El dezenfektanı mutlaka bulunmalıdır. Maskesiz kimsenin salona girişine müsaade edilmemelidir. Spor salonuna uygun ayakkabı bulunmalıdır. Ateş ölçer cihazı olmalı ve salonda bulunan eğitmen veya görevlinin girişte ölçüm yapması gereklidir. Ha keza sauna, buhar odası, hamam gibi ıslak hacim alanlarınız var ise aynı uygulamalar buralar için de geçerli olmalıdır. Özellikle sosyal mesafenin site yönetimlerinin olmazsa olmaz uygulaması olmalıdır. Bu dönemde temizlik malzemesi ve sarf temizlik ürünleri harcamalarınız biraz artacaktır. Yeni dönem bütçenizde düzenlemelerinizi buna uygun şekilde arttırmalısınız. Bunun yanı sıra da artık lüks veya gereksiz olabilecek harcamalarınızı da kısmalısınız. Bazı maliyetlerin mücbir sebeplerden dolayı arttığı aşikar olsa da gelecek dönem insanların ceplerini yakacak aidat zamları çok hoş karşılanmaz. Hele ki böyle bir dönemde fahiş bir aidat zammı sitenizde yönetici olarak başınızı çok ağrıtır bunu belirtmeden de geçemeyeceğim. Peki hem temizlik harcamaları ve ilaçlama harcamalarını arttır hem de aidata çok zam yapma nasıl olacak. İşte sizi profesyonel yönetici yapacak bu mesleğin mutfağında daha çok ekmek yiyeceğiniz ip uçları verelim dileyen uygulayabilir. Bir kere tasarruf demek ucuza kaçmak değildir bu yanlış anlayışı düzeltelim. Tasarruf yapacağım diye ucuz, sağlıksız ürünler kullanırsanız kaş yapayım derken göz çıkartırsınız. Bizim tasarruf dediğimiz konu şudur. Gece saat 03:00' den sonra bazı çevre aydınlatmalarınızı, otopark aydınlatmalarınızda tasarrufa gidebilirsiniz. Sosyal tesislerinizde kullanım sıklığını takip ederek burada bazı tedbirler alabilirsiniz. Örneğin saunanın sabahtan öğlene kadar kullanımı diğer saatlere göre az ise yeni bir karar alarak ıslak hacimler bundan sonra öğlen 13:00'te açılacaktır derseniz ciddi bir tasarrufunuz olacaktır. Site sakinlerinden gelen itirazları doğru bir dil ile anlatır bu işin gerek ekonomik, gerekse sağlık yönünü anlatırsanız anlayacaklardır. Şunu bilmelisiniz ki uygulayacağınız her kararla %100 memnuniyet zaten sağlayamazsınız. Ama siz sitenizin röntgenini iyi çeker ve iyi analiz ederseniz. Tamamı olmasa da yarıdan fazlasının tebriğini ve teşekkürünü alırsınız. Vesselam zor meslek ama severek yapıldığında çokta keyifli meslek bizimkisi. Tüm yönetici meslektaşlarıma başarılar ve sağlıklı günler dilerim.

SİTE YAŞAM KURALLARI NELERDİR

Toplu sitelerin diğer apartman dairelerinden en büyük farkı kural ve yönetmeliklere bağlı olarak yaşam sürülmesidir. Herhangi bir mahallenin apartman dairesinde oturmanız halinde herkes kendi katından mes'uldür. Hatta bazıları bunu bile yapmamak için çok sembolik paralara halk arasında merdivenci diye adlandırdığımız kişiye örneğin 5 katlı bir apartman dairesinin haftada  bir veya iki defa baştan aşağı merdiven, korkuluk, saat dolapları gibi yerlerin temizliğini yaptırarak çok küçük sembolik paralar ödeyerek temizlik yaptırabiliyorlar. Bu tip apartman dairelerinde herhangi bir kural, yönetmelik vs. uygulama yoktur. Herkes kendi katından ve evinden mes'uldür. Ancak her zaman karşılaştığımız yüksek sesli müzik, gece çok fazla gürültü yapılması, apartman binasına giriş çıkışların kontrolsüzlüğü vb. daha sayabileceğimiz çok fazla olumsuz duruma karşıda herkes kendi bireysel tedbirini almak zorundadır. Zaten günümüzde baktığımızda da saydığım olumsuzlukların çoğunluğu bu tip apartman dairelerinde oluyor. Peki toplu yaşamın olduğu site yaşam kuralları nasıl oluyor. Bu konu çok teferruatlı olduğu için özetleyerek ve çok minimize ederek anlatacağım. 

Bir kere öncelikle komşuluk hakkı dediğimiz husus her şeyin başını çekmektedir. Evimizin için de işler ters gittiğinde aklımıza komşumuz gelmelidir. "Acaba komşum rahatsız oluyor mudur" sorusunu kendimize sormamız gereklidir. Bu konu ile ilgili peygamber efendimiz S.A.V buyururlar ki "Cebrail bana komşu hakkında o kadar tavsiyede bulundu ki, vallahi onu mirasçı bırakacak sandım." derler. Buna benzer bir çok özlü söz ve alimlerin sözleri bulunmaktadır. "Komşusu açken, tok yatan bizden değildir." , "Komşu, komşunun külüne muhtaçtır." , "Sizden birisi kendisi için istediğini din kardeşi için yahut komşusu için istemedikçe tam iman etmiş sayılmaz." daha bunun gibi sayabileceğim nice hadis, özlü sözler bulunmaktadır. O nedenle komşuluk ilişkilerimiz gerek medeni kanunda, gerekse dini kanun ve haklarda çok önemlidir. 

En başta söyleyebileceğimiz yüksek sesle müzik dinlememe, ev içerisinde çok fazla gürültü yapmama, gece geç saat olduğunda gerek yüksek sesle konuşmama, gerekse tv veya müzik sesini kısma en önemli uymamız gereken kurallardır. Sonrasında ortak mahallere geçecek olursak şayet koridorda çöp kovası var ise kapı önüne çöp poşeti bırakmamalıyız, eğer çöp kovası yok ise site yönetiminin çöp bırakma saat ve günlerine uymalıyız. Kapımızın önüne ayakkabı, bebek arabası, bisiklet vb. eşyalarımızı asla koymamalıyız. Site yönetiminin bunlar için gösterdiği depo veya park alanlarına bırakmalıyız. Eğer bunlar da yoksa evimizin içinde muhafaza etmeliyiz Bunlar bizim kapı komşularımızı rahatsız edecek önemli etkenlerdir. Site ortak kullanımına sunulan var ise yüzme havuzu kurallarına uymalıyız, fitness salonu kuralları, hamam, sauna, buhar odası yani ıslak hacim dediğimiz alanlarda mutlaka yazılı ve sözlü kurallara riayet etmeliyiz. Şu bilinmelidir ki site yönetiminin her uygulanmasını istediği kural keyfi değil site sakinlerinin hem sağlık, hem de can güvenliği içindir. Site içerisinde yazılı olan araç azami hızına dikkat etmek yine önemli kuralların başında gelmektedir. Geçmiş yıllarda site otopark ve yollarında istemeden ancak dikkatsiz ve kurallara uymadığı için komşusuna veya komşusunun çocuğuna aracı ile çarpan trafik kazalarına rast geldiğimiz üzücü bir gerçektir. Asansör kabinleri içerisinde başka yolcu var ise kimseyi rahatsız etmeden yolculuk yapmak. Koridor ve site ortak alanlarında özellikle bahçe katlarının kendi alanlarına girmemek dikkat edilmesi gereken konulardır. 

Diğer bir hususta sitemiz için çalışan emekçi kardeşlerimizle alakalıdır. Şu bu meslekte uzun yıllardır çalışan birisi olarak çok fazla başıma gelmektedir. Örneğin sitemizde hava yolu personellerimiz çalışmakta olsunlar. Bu kıymetli personellerimizden birisi gece uçuşundan gelsin hem yorgun hem de uykusuz evine gelmiş dinleniyor. Sitelerde normal çalışma standarttı çoğunlukla her meslekte olduğu gibi gündüz olduğu için eğer ki büyük bir site ise temizlik makineleri ile temizlik yapılmaktadır. Bunun sesinden rahatsız olan gece uçuşundan gelen personellerimiz çoğunlukla rahatsız edildiği gerekçesiyle çalışan personellerimize sözlü ve fiziki olarak bazen müdahalede bulunuyorlar. Böyle bir durumun yaşanmaması için özellikle o site sakinimizin sabah mesai saati başlaması ile site yönetimine durumunu bildirmesi gereklidir. Site yönetimlerinin en büyük vizyonlarından biri site sakini memnuniyeti oluğu için bu konuyu anlayışla karşılayacak olup o katı gerekirse ileri bir saat veya bir sonraki güne bırakabilme tasarrufuna sahiptirler. Bunun gibi aslında konuşarak çözülebilecek bir çok sorun aşılabilir. Site personellerinin de koridor ve ortak alanlarda sigara, argo konuşma, yüksek sesle konuşma, aracı var ise dikkatli kullanma gibi hususlara azami özen göstermesi gereklidir. 

Kısaca son söz olarak belirtecek olursak hem yaşayan hem de çalışan kendisini karşısındakinin yerine koyarsa eminim ki o site güllük gülistanlık içerisinde huzurla yaşanılabilir bir yer olacaktır.

Aidat Tahsilat Problemleri

Site yönetimlerine anket yapsanız en çok muzdarip oldukları konunun aidat tahsilatları olduğunu göreceksinizdir. Maalesef bizim ülkemizde site yönetimlerine ödenen aidatların halk arasında çok gereksiz ve lüzumsuz olduğu görülmektedir. Site bütçesinden bir haber site sakinlerinin söylediği ilk söz “Kardeşim o kadar aidat veriyoruz nereye gidiyor bu paralar” olacaktır. Ya da “Bu kadar aidat ödüyoruz sadece çöpümüzü alıyorlar onu da almasınlar kendimiz atarız” cümlelerini çok duymaktayız. Bu görüşün değişmesi biz bilinçli yöneticilerin, bu işi profesyonelce yapanların sağlayacağı öz veri ile düzeleceği aşikardır. Ben bunun için şahsen çok kafa yordum. İnsanların verdikleri paraların nerelere gittiğini öğrenmeleri kadar doğal bir şey olmadığı konusunda sanırım hepimiz hem fikirizdir. Eğer iyi bir site yönetimi iseniz, şeffafsanız, aldığınızın ve verdiğinizin hesabı doğru tutulmuşsa bunu göğsünüzü gere gere her yere her platformda paylaşmalısınız öncelikle. Bu güven duvarını öncelikle yıkar. Sonra neler yaptığınızı, günlük, haftalık ve aylık olarak muhakkak gerek yönetim kurulunuzla, gereksede tüm site sakinleriyle paylaşmalısınız. Böylece ne işler yapıldığını herkes görecektir. Hele hele en önemlisi birazda yenilikçi bir yöneticiyseniz farklı çalışmalarınız insanların gözünden emin olun kaçmayacaktır. Tüm bunların sonrasında insanlar neye aidat ödediklerini görecekler, ne için sizin para istediğinizi anlayacaklar tabii ki %100 memnuniyet çok zor hatta imkansızdır. Ancak yarıdan fazla bir memnuniyet bu çalışmalar ve paylaşımlarla mümkündür. Bayramın 3. Gününe girerken bayram sonrasında tüm site yönetimlerimizi yoğun bir çalışma ve tahsilat telaşesi bekliyor herkese kolaylıklar dilerim. 

Sitelerde Resmi, Dini ve Özel Günlerde Neler Yapılmalı?

Site yönetimlerinin tabiri caizse kendilerini en iyi gösterebildikleri zamanlar resmi, dini ve özel günlerdeki organizasyonlarıdır. Bu zamanlarda yaptıkları organizasyonlarla hem site sakinleriyle yakınlaşma, hemde kendi duyarlılıklarını gösterme fırsatı yakalamış olurlar. Kendi yaptığım organizasyonlar üzerinden örnek vermem gerekirse, örneğin kızılay haftasında kan verme organizasyonu yapılabilir. Bunun için Kızılay ile iletişime geçtiğinizde size kan verme aracı gönderiyorlar sizde bunu daha önceden sms ve duyurularla sitenize duyuruyorsunuz ilgi duyan, herkes katılarak hem bir iyilik hem de sosyal bir aktiviteye katılmış oluyorlar. Resmi bayramlarda sitenizi şanlı Türk Bayrağımızla donatarak herkesi gururlandıran bir tablo oluşturabilirsiniz. Anneler gününde veya Dünya Kadınlar gününde sitenizdeki kadınlara çiçek dağıtabilirsiniz. Bunlar gibi daha bir çok örnekle sitenizde sosyal aktiviteler yapabilirsiniz. Ben özellike şunu tavsiye ederim tüm meslektaşlarıma. Görev yaptığınız sitenin bağlı bulunduğu ilçe belediyesi ile sürekli dirsek temasında olmanızı özellikle tavsiye ederim arkadaşlar. Belediyelerin Çanakkale, piknik, İstanbul gezileri, müze gezileri vb. bir çok organizasyonları olabiliyor eğer belediye ile ilişkilerinizi iyi tutarsanız bu tip organizasyonlar için siteniz adına bir çok etkinlik yapabilirsiniz. Bu da benden size bir dip not olsun. Bu yazımı yazmamla Ramazan Bayramının artık 2. Gününe girmiş bulunuyoruz. Tüm okurlarımın, meslektaşlarımın mübarek ramazan bayramını tebrik ederim. Saygı ve Sevgilerimle. 

SİTE YÖNETİM KURULU VE SİTE MÜDÜRÜ GÖREV VE SORUMLULUKLARI

Site yönetim kurulunu öncelikle tanıyalım sonra da site müdürünün görev ve sorumluluklarını anlayalım. Site Yönetim Kurulu: 

Eğer site yeni kurulmuş ise siteyi yapan müteahhit tarafından 2 yıl süre ile yönetilen geçici yönetim kuruludur. 2 yıl sonrasında ise yapılan kat malikleri genel kurulu ile kat maliklerinin kendi aralarından veya dışarıdan bu işi profesyonel olarak yapan kişilerin oy birliği veya çokluğu ile seçilerek aksi belirtilmedikçe en fazla 2 yıl süre ile yönetim sorumluluğunun üstlendiği gruba ve yine aksi belirtilmedikçe en az 3 kişiden oluşan temsil grubuna site yönetim kurulu denir.

Site Müdürü veya İşletme Müdürü: 

Seçilen yönetim kurulunun kendi hayat meşgalesi, mesleği ve kendi iş hayatları olmasından dolayı sitenin günlük ihtiyaçlarının takibini, mali durumunun takibini, sitede görevli olarak çalışan tüm personellerin takibini, site içerisinde genel huzur ve kalitenin sürekli olmasının takibini yapmak için ve diğer bir mahiyetle site yönetim kurulunun yerine onları temsil eden yetkili kişiye site müdürü denir.

Site müdürü sitenin günlük çalışma ve ihtiyaçlarının takibini yaparak bağlı bulunduğu yönetim kuruluna raporlama yapar. Yapılması gereken tüm işlerin bilgisini vererek yönetim kurulunun onayını aldıktan sonra gerekli işlemleri gerçekleştirir. Sitenin ihtiyaç duyduğu satın alınması gereken sarf malzemeden tutunda, bakımı yapılması gereken tüm makine ve teçhizatların tüm sorumluluğu site müdürüne aittir. Asansörlerin fenni muayenesinden tutunda, çocuk parkındaki salıncağın vidasına kadar hatta otoparkta yanmayan florasan aydınlatmaya kadar her şeyden sorumludur. İyi bir site müdürü çalıştığı sitenin sahasına, ortak alanlarına, sosyal tesislerine, koridorlarına ve hatta site sakini profiline kadar hakim olmalıdır. Hangi site sakini agresif, hangisi iyi huylu bilmelidir. Sitesine ve site sakinine hakim olamayan site müdürü ne yazık ki başarılı olamaz. Site sakinlerine hakim olabilmek ve onları tanıyabilmek içinde bu işi yapan meslektaşlarıma tavsiyem sürekli olarak kendilerini çaya ve kahveye yönetim ofisine davet ederek hem çalışmalarından bahsederek, hemde ülke ve dünya üzerine hatta sitelerinin varsa problemleri üzerine sohbet ve görüş fikir alışverişinde bulunarak sitede yaşayanları tanıma olanağına sahip olabilirsiniz. Bunun size meslek hayatınızda o kadar faydası olacak ki demek istediğimi ancak uygulayarak anlayabilirsiniz. Yine başımdan geçen bir hikayeyi anlatarak yazımı sonlandırmak istiyorum. Görev yaptığım bir sitemde öğlen saati olmuş ve yemek yemem gerekiyordu. Tam da o sırada çok sevdiğim bir site sakinim ofise ziyaretime geldi. Saat öğle arası olduğunu fark edince aramızdaki samimiyetle "senin öğlen arası dinlenme izninden çaldım, kusura bakma gel seni yemeğe götüreyim" diyerek ısrarla bana yemek ısmarladığını hatırlarım. Samimi ve gayretle, iyi niyetle çalışmanız halinde zaten site sakinlerinden gereken takdiri görürsünüz. Orası onların yuvaları, evleri olduğu için sitelerinde bir çivi dahi çakılsa hemen fark edip memnuniyet duyabiliyorlar. Tabii ki tam aksine hiç bir faaliyet gösterilmemesi halinde de çalışmaların kötü gittiğini de yine aynı şekilde fark edebiliyorlar. O nedenle tüm site müdürü meslektaşlarıma tavsiyem o dur ki, dinimizin de hadislerinde çok sıksa bahsettiği konudur, "İki günü eşit olan aldanmış, bugünü dününden kötü olan ise lanetlenmiştir" der. O nedenle her günün üzerine koymalısınız. Bu her işinizde böyle olmalıdır. Söylediklerimizi anlamak ve anladıklarımızı uygulamak nasip olur inşallah. 

Profesyonel Site Yönetimleri Neler Yapar?

Dünya’ da yeni ve gelişen teknolojiyle büyüyen bir sektör meydana geldi. İnşaat firmalarının koca koca binalar yapıp insanlara kampanyalı fiyatlarla sattıktan sonra o büyük yapıların bir nizam ve kuralla işlemesi gerekmektedir. Peki herkesin işi gücü kendine göre hayat meşgalesi varken o kocaman sitelerin eksik gediği ile kim ilgilenecek. Kim işinden gücünden, ailesinden, sevdiklerinden hatta bir çok sosyal faaliyetinden zaman ayırıpta oturduğu yerin derdiyle tasasıyla uğraşacak. Kim neden yan komşusuyla kötü olmak istesin ki. İşte tüm bu ihtiyaçlar için yep yeni bir sektör ortaya çıktı. Site yönetim firmaları. Yukarıda bahsettiğim tüm ihtiyaçların karşılanması için kurulmuş insanların oturdukları yerlerde daha kaliteli, daha huzurlu bir şekilde yaşamalarını sağlamak için çalışan hizmet üreten firmalardır. Site yönetim firmalarının tek amacı site sakini memnuniyetini sağlamaktadır. Burada bizim kendimize has Türk Milleti olarak özgün bir özelliğimizden de bahsetmeden geçemeyeceğim. Maalesef işin içinde para olduğu için insanlar site yönetimine aidat ödedikleri için beklentilerini her zaman en üst seviyede tutarlar. Bu nedenle en ufak eksik kalan bir işte doğal olarak rahatsızlıklarını dile getirirler. Site yönetimleri hiç bir yerde insanlar tarafından sevilmezler. Çünkü aidat topladığı ve o toplu alan içerisinde kural koyucu olduğu için kimilerine göre özgürlük kısıtlayıcı olarak görülürler. Halbuki site yönetimleri tamamen anayasaya bağlı, hukuka bağlı, açık ve şeffaf yönetilmek zorunda oldukları için tüm site sakinlerine eşit mesafede olarak işlerler. Kısacası ülkenin Cumhurbaşkanını bile ülkenin %50’si severken diğer %50’si sevmeyebiliyor. İşte site yönetimleride bu şekildedir seveni, destekleyeni, konulan kurallara uyanı kadar, tam aksi hareket edenlerde olabiliyor maalesef. Toplu yaşam alanlarının olduğu konutların daha iyi yönetilmeleri için kurulan bu kuruluşlar her geçen gün gelişen teknolojiyle insanlarımıza daha iyi ve kaliteli hizmet vermek için gelişiyorlar. Artık mobil çağın gelişmesiyle site aidatlarının telefondan hiç yönetim ofisine gitmeden telefondan tek bir tıkla aidat ödenebiliyor. Bu gibi daha bir çok teknolojik kolaylıkların artmasıyla ve eski yapıların yerine yeni ve büyük yapıların yapılmasıyla bu yeni hizmet sektörü de eş oranlı olarak hızla büyüyüyecektir. 

GENEL KURUL TOPLANTILARINDA YAŞANANLAR

Site genel kurul toplantıları kimi zaman sessiz sakin geçerken, kimi zamanda çok hararetli tartışmaların olduğu hatta daha ileri boyutlara taşınarak kavgaların yaşandığı çok sesli toplantılardır. Bu toplantılarda gerek site yönetim kurulu faaliyetleri, gerek mali bütçe ve gerekse yeni gelecek yılın bütçesi tüm kat maliklerinin önüne getirilerek sitenin genel analizi ortaya çıkartılır. İşte tam da bu aşamada eğer site aidatları yetersiz kalmışsa gelecek yıla okkalı bir zam yapılması gerekiyorsa o zaman genel kuruldaki şenliği izleye durun derim. Bu kadar parayı nereye harcıyorsunuz demelerinden tutun da, ben aday olmak istiyorum aidatları düşüreceğim deyip hatta seçilip düşüremeyenler mi dersiniz, ölürüm de bu aidatı ödemem deyip divan başkanlığına sandalye fırlatan veya sahneyi işgal eden mi dersiniz ne isterseniz yaşanır o toplantılarda. Tam da burada profesyonel site yöneticiliği devreye girer. Eğer iyi bir yönetici veya yönetim firması iseniz gerek divan başkanlığına, gerekse genel kurula katılanlara o toplantının ağırlığını ve sunumu çok iyi bir şekilde karşı tarafa hissettirebilirseniz toplantınız kazasız belasız geçer. Site bütçesinin adı üzerinde olan "Tahmini İşletme Bütçesi" yani herşeyi tahmin üzerine bir önceki senesi var ise bir önceki senenin dataları ile karşılaştırarak ortalama bir bütçe hazırlanır. Ancak siteye her ay gelecek elektrik, su, doğalgaz faturalarını tam kuruşu kuruşuna bilme şansınız olmadığı ve bazı mucbir olayların, daha doğrusu hayatın neler getireceğini bilemediğiniz için site bütçesi yıl sonunda beklenmeyen eksi (-) rakamlar verebilir. Şayet bu kat maliklerine doğru ve net, şeffaf bir şekilde anlatılırsa hiç bir sorun yaşanmadan herkes bunu anlayışla karşılayabilir. Ancak, gerekli doneler elinizde olmadan "biz aidata yüzde bilmem kaç zam yapıyoruz" derseniz işte o zaman etkiye tepki nasıl olur o toplantıda görürsünüz.

Benim bunca yıllık tecrübeme dayanarak gördüğüm şu ki divan başkanlığı yapacak kişinin hem konuya, hem de siteye, hem de çok iyi bir hatip olması çok önemlidir.

Gelelim genel kurullarda oy kullanma hususlarına. Bir önceki yazımda demiştim ki eğer benim 3 adet veya 1 adet evim var ise genel kurulda da 3 oy veya 1 oy kullanabilirim. Ancak 30 adet evim var ise 30 oyu tek başıma kullanamam demiştim. Burada KMK 31. Maddesi devreye girer ve daha demokratik bir genel kurul olması için kat maliklerine sayıca çok fazla dairesi olanların tek başına değilde sahip olduğu evin 3'te 1' i kadar oy kullanma hakkı tanır. Yani 30 eviniz var ise 10 oy kullanabilirsiniz. Şimdi siz bana peki Adem bey benim diğer 20 oyum nereye gitti diyeceksiniz. Hemen cevap vereyim diğer 20 oyu da yine 10 oy ve 10 oy olacak şekilde sizin vekaletle yetkilendirdiğiniz sizin adınıza oy kullanabilecek 2 kişi kullanabilir. Bir önemli nokta da bir kişinin evi 150 m2, bir başkasının ki 60 m2 olsun. Her iki ev sahibi de m2' ye bakılmaksızın sadece 1'er oy hakkına sahiptirler. Yani arsa payı oranına bakılmaksızın her kat maliki sahibi olduğu ev sayısı kadar oy kullanma hakkına sahiptirler. Sizlere başımdan geçen komik ve bir o kadar trajikomik bir olaydan bahsederek bu yazıma son vereyim. Bir sitemizin genel kurul toplantısındayken toplanma yönetmeliği gereği açılış yoklama, istiklal marşı, saygı duruşu ve gündem maddeleri sırasıyla takip eder. İstiklal marşının okunması için tüm kat maliklerini ayağa davet ettik. Ancak rejimiz bir türlü İstiklal Marşını çalamadı. Seste bir problem çıktı. Daha toplantı başlamadan gerginliğin fitilini kendimiz ateşledik. Siz siz olun toplantıdan önce rejide herşeyin çalışıp çalışmadığını kendi ellerinizle kontrol edin. Bu da bana acı bir tecrübedir.

Genel Kurul nedir? Nasıl Yapılır?

Site yönetimleri 634 sayılı KMK gereği denetime tabii olup, görev sonunda da mevcut yönetim kurulu kat maliklerine çalışmalarını ve dönem sonundaki bütçelerini genel kurula ibra ettirmek mecburiyetindedirler. Genel kurullar, aynı TBMM gibi ülkemizdeki en önemli karar merci nasılsa site genel kurullarıda aynı şekilde site için en önemli kararların alındığı, yönetim kurullarının belirlendiği, site için tüm toplu kararların alındığı kuruldur. Peki genel kurul usül ve esasları nelerdir?

Genel kurul aşamasına gelirken bir önceki yazımızda da belirttiğimiz gibi yönetim kurulu bütün kat maliklerine tebligat yolu ile, duyuru panolarına yazılar asarak, sms ve e-mail ile tüm iletişim kanallarından yerli ve yabancı bütün kat maliklerini bilgilendirmek zorundadır. Bu aşamadan sonra yönetim kurulu genel kurul hazırlıklarını yapmaya başlar. Bu hazırlıklar içerisinde yapılan faaliyet çalışmaları (ister slayt sunum, isterse toplantıya katılanlara mini bir dosya) hazırlayarak herkesin bilgilendirilmesi sağlanmalı. Aynı şekilde mali durumda yine aynı şekilde hazırlanmalı. Genellikle faaliyet sunumunu yönetim kurulları, mali durum sunumunu da denetim kurulları yaparlar.

Genel Kurul toplantısına iki türlü katılım şekli vardır. Birincisi asaleten, ikincisi vekaletendir. Asaleten kelime anlamı üzerinde olduğu gibi asil olarak kat malikinin kendisinin doğrudan toplantıya katılması şeklidir. Vekaleten ise kat malikinin toplantıya katılamaması durumunda bir resmi olmayan bir vekalet yazısı ile kendisinin yerine katılacak kişinin adının soyadının t.c kimlik numarasının yazdığı kısaca “benim yerime şu t.c kimlik nolu kişi bu toplantıya katılabilir” yazısına benzer bir metin ile ekinde kat malikinin kimlik fotokopisi veya tapu fotokopisi mutlaka olmalıdır. Bu ne için geçerlidir derseniz buna cevap çok basit. Resmi bir vekalet yazısı olmadığı için sahtekarlığa çok açık bir konudur. Sahtekarlık kelimesi biraz ağır olabilir diye düşünebilirsiniz ancak bu işe yeltenen kişi veya kişiler tespit edilmesi halinde hukuken evrakta sahtecilik suçlamasıyla doğrudan suçlanabilirler. Genel kurulda her kat maliki o sitede kaç tane bağımsız bölüm tapusu var ise o kadar oy kullanabilir. (Oy kullanma hesaplamasını bir başka yazımda bahsedeceğim). Örnek verecek olursak benim A sitesinde 3 adet evim var ise tapusu benim adıma ise ben genel kurulda 3 adet oy kullanma hakkına sahibim demektir. Burada sadece şunu belirtmemiz gerekir şayet benim aynı sitede 30 adet evim var ise 30 evim için 30 oyun hepsini tek başıma kullanamıyorum. Bu hesaplamayı bir başka yazımda sizlere daha anlaşılır şekilde anlatacağım merak etmeyin. Çok uzun bir yazı yazarak okuyucularımı sıkmak istemediğim için genel kurul incelikleri ve detayları başlığı altında genel kurul konumuza devam edeceğiz. Genel kurul gerçekten de bir kaç cümle ile anlatılıp bitirilecek bir husus değil. Diğer yazımda genel kurullarda başımdan geçen ilginç olaylarıda sizlerle paylaşacağım. 

Site Yönetim ve Denetim Kurulu Nasıl Kurulur?

Site yönetim ve denetim kurullarının kuruluş aşamalarına değinelim. Türkiye’de genel olarak kuruluş şu şekilde gerçekleşir; Müteahhit firma tapu idaresine tapuya işli yönetim planını beyan eder daha sonra ilk etapta biten evleri kat maliklerine (ev sahiplerine) teslim eder. Genellikle yönetim planlarında ilk yıl veya ilk iki yıl yönetim kurulu görevini müteahhit firma yetkilileri veya onların atadıkları kişiler gerçekleştirir. Bu kurul site aidatlarını, işletme bütçesini, site gelir ve giderlerini, kısaca sitenin her şeyi ile görev sürelerince ifa etmek zorundalardır. Ta ki yönetim planındaki görev  süreleri dolana kadar. Peki görev süreleri dolduktan sonra ne olacak? Hemen onu da anlatalım. Bu sürenin dolmasına yakın mevcut yönetim kurulu genel kurulun gerçekleşeceği tarihi, toplantı yerini, saatini tüm kat malikleri ile paylaşır 634 sayılı KMK (Kat Mülkiyeti Kanunu) Madde 29 maddesinde bu konu açıkça belirtilmiştir. KMK 30. Maddesinde toplantının başlayabilmesi için toplam bağımsız bölüm (daire) saysının en az yarısından bir fazlasının toplantıya katılıyor olması gereklidir der. Aksi halde toplantı başlayamaz en erken bir hafta, en geç iki hafta içinde ikinci kez ancak bu sefer çoğunluk şartı aranmaksızın toplantı başlayabilir. Bu toplantıda mevcut yönetim kurulu görev süresi boyunca yapmış olduğu faaliyetleri,  sitenin mali durumunu kat maliklerine anlatır ve ibrasını talep eder. Her şey olumlu neticelendiğinde mevcut yönetim başarılı bir dönem geçirmiş kabul edilir. Akabinde yeni dönem için yönetim kuruluna aday olmak isteyenlerin talepleri alınır yönetim planında aksi belirtilmedikçe yönetim kurulu 3 asil, 3 yedekten, denetim kurulunda ise yönetim planında aksi belirtilmedikçe 1 asil, 1 yedek yeterli olabilmektedir.  Sonraki işlemlerde ise kat malikleri yeni yönetim kurulunu oluşturacak adayları seçer bu genel kurul tutanakları ile genel kurul kararına bağlanır ve noterden onaylatılarak resmileştirilir. Aynı işlem denetim kurulu içinde geçerli olup yine oylama ile belirlenir. 

Site Yönetimi nedir?

Site yönetimi; Toplu yaşamın olduğu yerlerde yaşayan insanların belli başlı kurallara uyarak hizmet alınmasına, buna karşılık olarak bütün bir yılı kapsayan tahmini bir harcama bütçesine karşılık her bağımsız bölümün kendine düşen miktar kadar bedel (aidat) ödemesi, bu bedeller karşısında da toplu alanda yaşayanlara hizmet sunulmasıdır. 

Site yönetimleri genel olarak ne iş yaparlar; Site yönetimlerinin en büyük görevi toplu yaşamdaki insanların yaşam kalitesinin arttırılarak iyi hizmetler sunmaktır. Bunlar kısaca genel hatları ile;

- Temizlik hizmeti,

- Güvenlik hizmeti,

- Ortak alanlarda site sakinlerine en iyi olanaklar sağlanması (asansör, peyzaj, makina daireleri, fitness, sauna, hamam, buhar odası, jeneratör, tv tayın, elektrik odaları, otopark vb.)

İşte tüm bu hizmetlerin o sitede yaşayanlara sunulması işlemini yapan organizasyon site yönetimidir. 

Adem Yıldız kimdir?

Adem Yıldız Kimdir?
Merhaba öncelikle kendimden bahsederek blog yayınıma start vermek istiyorum. Ben Adem Yıldız 19.07.1985 tarihinde İstanbul’da doğdum. 7 yaşıma kadar İstanbul Beyoğlu’nda yaşadım. Babam tekstil işiyle uğraşırken, annem ev hanımıdır. Biz üç kardeşiz. En büyük benim bir kız kardeşim ve bir erkek kardeşim var. Baba tarafından Kayserili, anne tarafından Şanlı Urfalı sayılırım. İlkokul 2. Sınıfa kadar Beyoğlu Sururi İlköğretim Okulunda sevgili Hüseyin Kaya hocamın öğrencisiydim. Daha sonra babamın işleri dolayısı ile Bağcılar’a taşındık. İlkokulumun devamında Dr. Cemil ve Fevziye Özkaya İlköğretim okulunda daha sonra orta okulu İstiklal İlköğretim okulunda, liseyi Yunus Emre Ticaret Meslek Lisesinde, Üniversiteyi İstanbul Ünv. Sosyal Bilimler Yüksek Okulunda ve Lisans eğitimimi Anadolu Ünv. İşletme Fakültesinde bitirdim. Bu arada evliyim ve bir erkek çocuk sahibiyim. İş tecrübelerimden özetle bahsedecek olursam. Uzun süre muhasebe mesleğini icra ettim. Bir çok mali müşavirin yanında çalıştım, daha sonra özel şirketlerde yine muhasebe ve finans departmanlarında çalıştım. Sonrasında bir inşaat şirketinin site yönetiminde muhasebe sorumlusu olarak çalıştım. Sonrasında site yönetimlerimde kendimi geliştirerek site müdürlüğüne giden uzun bir serüvene başlamış oldum. Bu blogda yaşamış olduğum deneyimleri siz okuyucularımı sıkmadan keyifle okuyarak ve bazen heyecanla takip ederek, site yönetimlerinin görev ve sorumluluklarını, nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve bir çok konuda kanun maddeleri ve yönetim planları ile sizleri bu geleceğim en önemli sektörü olacak meslekte bilgilendirmek istiyorum. Umarım keyifle takip eder ve tüm meslektaşlarımızla paylaşırsınız.