PEYZAJ, SÜS HAVUZU VE YÜZME HAVUZU BAKIMLARI

Her zaman söylemişimdir bunu ve her zamanda söylemeye devam edeceğim bir siteyi güzel gösteren peyzajı ve ortak alandaki mimaridir. Bu konu site yönetimlerinin hassasiyet göstermesi gereken en önemli konudur. Bir sitenin peyzajı var ve bakımsız kalmışsa o yönetime de o sitede oturanlara da geçmişler olsun. Ama bakımlı periyodik bakımları yapılan, mevsimsel bitkileri sürekli takip edilen bir peyzajlı sitede yaşamanın keyfi de bir başkadır. Hele ki bir de bahçe katı iseniz. Bir de süs havuzları vardır. Onlarda eğer bakımsız bırakılırsa hem kötü görüntüsü hem de içinde biriken bakteriler yüzünden etrafa yayılan kötü koku tam bir baş belasıdır. Ancak rutin kontrollerin ve bakımların yapıldığı bir site iseniz, o zaman çok tatlı bir süs havuzunuz ile gün geçirebilirsiniz. İşte bunların bakımlarının yapılabilmesi sorumluluk sahibi yöneticiler ve oturan site sakinleri ile mümkündür. Peyzajı hor kullanan bir site sakini topluluğu var ise yönetici ne kadar çabalarsa çabalasın çok randımanlı bir peyzaj maalesef olamaz. Ha keza süs havuzu içinde sürekli içine pisliklerin atıldığı, bir süs havuzu ne yazık ki verimli çalışmaz. Hatta içindeki pislikler çok olup ta kapak süzgeçlerinden geçecek olursa bir de mekanik arızalar peşi sıra gelir. Ez cümle peyzajına da, süs havuzuna da hem yönetici hem de site sakini olarak sahip çıkacaksınız. Yoksa istediğiniz kadar uyarı yazıları, uyarı smsleri, uyarı mailleri atın durun. İnsanda bilinç olmalı. Bu bilinç sitelerde yaşamakla aşılanamaz. Bu bilinç anne ve babaların çocuklarına çevreye karşı duyarlı olmasını öğreterek bu bilinci aşılayarak olur. Bir evlat sahibi olarak çocuğuma en çok çevre bilincini aşılamaya gayret gösteriyorum. Çocuklarımız ne kadar temiz olurlarsa gelecekte sitelerimizde o denli temiz ve bakımlı olacaktır. Bugün kısa yazıyorum çünkü bir arkadaşım uzun yazılar kısalara nazaran fazla okunmuyor gibi bir istatistikten bahsetti o nedenle onun ikazına uyuyorum yazılarımı biraz daha kısa tutmaya çalışacağım bundan sonra. Herkese iyi haftalar ve kolaylıklar dilerim.

SİTELERDE YAŞANILAN GÜVENLİK PROBLEMLERİ

Belkide tüm sitelerin en büyük handikap noktasıdır güvenlik. Öyle kritik bir yerdedir ki güvenlik direk sitenin ilk giriş noktasıdır. Bir güvenlikçidir sitenin dışarıya bakan yüzü. Eğer o saçı sakalı dağınık, üstü başı bakımsız bir halde ise o site dışarıdan ciddiye alınmaz. Şayet tabir-i caizse kapıdaki güvenlik jilet gibi görünüyorsa işte o zaman dışarıdan bakıldığında da tüm bakış imajı değişir insanların. O nedenle çok önemlidir. Hatta hırsızlar bile soymak istedikleri sitelerin ilk güvenliklerini takip ederler. Eğer güvenlikçi işini iyi yapıyorsa hırsızları geri püskürtür. Şayet lakayik bir güvenlik profili varsa hırsızlara gün doğmuştur demektir. Bir hırsız soyacağı sitenin güvenlik kameralarını çok önemsemez, dikkat ettiği en önemli şey güvenlikçilerin ne derece iyi veya kötü olduklarıdır. O nedenle güvenlik bir sitenin bel kemiğidir. Sitenin dışarıya bakan yüzüdür. Siteye gelen birisi ilk onlarla muhattap olur. Biz toplum olarak güvenlikçi deyip hafife alsak ta işin aslı öyle değildir. Özellikle şunu da belirtmek isterim ki güvenlik personellerinin yetkilerinin bakanlığımız tarafından ilerleyen yıllarda daha da iyileştirileceği kanaatindeyim. 

Bunların yanı sıra sitelerin güvenlik kamerası problemleri de maalesef hat safhadadır. Özellikle müteahhit firmalar inşaat maliyetlerinin yükselmemesi için düşük kaliteli ve az sayıda güvenlik kamerası kullanarak maalesef site yönetimlerinin ve güvenlik firmalarının işlerini zorlaştırıyorlar. Sonrasında bu eksikliği tamamlamak site yönetiminin daha doğrusu kat maliklerinin işi oluyor. Yeni bir bütçe ile ilave olarak demirbaş gibi mesela her daireden ek bütçe alınarak sitenin kameraları iyileştiriliyor. Bu da kat maliklerine ekstra bir gider yükü oluşturuyor. Bunların çözümü için gerek çevre ve gerekse iç işleri bakanlığımızın bazı mecburiyetleri getirmeleri gereklidir. Müteahhit firmaların mesela iskan alabilmeleri için sitenin her noktasını gören kamera sistemi mecburi olmalıdır aksi halde iskan alınamaz gibi bir zorlayıcılık olsa hem sitede yaşayacak insanlar hem de site yönetimleri ve güvenlik firmaları gayet memnun olacaklardır. Şunu kabul etmeliyiz ki Türkiye' de inşaat sektörünün gelir getirisi gayet iyidir. Bu nedenle ilave kamera konulması müteahhitleri çokta mali yönden yormayacaktır. 

Öyle siteler görüyorum ki resmen bu siteyi Allah koruyor diyebilirsiniz. Otoparkında kamera yok ortak alanda üç beş tane kamera var o da doğru düzgün göstermiyor bile ama insanlar dünyanın aidatlarını ödüyorlar işte bu haksızlık oluyor. Sonra bir hırsızlık veya olay olduğunda kamera kayıtlarına bakıldığında maalesef istenilen kalitede görüntü olmadığı için gerekli tespitler yapılamıyor. Bunda ne site yönetiminin, ne güvenliğin ne de site sakinin suçu bulunuyor. Burada suç o kamera sistemini o şekilde kurdurtandadır. 

Bir diğer konu da bizim canımızı, malımızı hatta namusumuzu nasıl profildeki güvenlikler koruyor konusudur. Yani her önüne gelen güvenlik olabilir mi diye sormalıyız. Sadece bir sınavı kazanarak güvenlik olmak doğru mudur. Polis, asker, pilot sadece sınavla mı olunuyor diye sorulmalıdır. Kaldı ki biz güvenliklerin yetkilerinin arttırılmasından yanayız. O nedenle her önüne gelen güvenlik olmamalıdır. Şu anda toplumdaki algı şudur maalesef, işsiz güçsüz, bir mesleği olmayan, iş bulamayan bir gruba verilmiş bir meslek olarak nitelendirilmektedir ki bu çok yanlış bir görüştür. İşini layıkıyla yapan büyük çoğunluklu güvenlik kardeşlerimiz mevcuttur. Elbette arada çürük elmalar olacaktır bu her meslekte vardır sadece güvenliğe mahsus değildir. O nedenle güvenlik sertifikası verilirken biraz daha kalifiye, bu işin bilincinde olan kişiler daha seçici davranılarak sertifika verilirse ben eminim ki güvenlik mesleği çok daha iyi noktalara gelecektir.

Yazıma son verirken güvenlik kardeşlerim işiniz zor, meşakatli, sabır isteyen bir iştir. Ama çokta güzel bir mesleğiniz vardır. O nedenle bu mesleği halk arasında saygın bir noktaya getirmekte, insanların saygı duymadığı güvenlikçi deyip geçeceği sıradan bir meslek haline getirmekte sizlerin elindedir. 

SİTE YÖNETİMLERİNDE YAZ DÖNEMLERİ NASIL DEĞERLENDİRİLMELİDİR

Site yönetimleri için en önemli  dönemlerden birisi yaz dönemleridir. Özellikle bu dönem aslında siteler içinde bir fırsat dönemidir. Şimdi yaz mevsiminde site yönetimleri neler yapmalı bunlardan kısaca bahsedelim. Eğer siteniz kazanla çalışan bir site ise yaz döneminde kapalı olmasından istifade ederek kazan dairesi alanının temizliği, kazanların kışa hazır olması için ilgili firması çağırılarak kışa hazırlık bakımının yapılması, blok bacalarının temizliği gibi doğrudan kazan ve ısınma sistemini ilgilendiren etkenler tamamen elden geçirilmelidir. Eğer kış döneminde çatı akıntısı vs. gibi tesisat mekanik problemi olan alanlarınız var ise güneşten istifade ederek hemen bakım onarım işlerine girişebilirsiniz. Site içerisinde bank, çardak, dinlenme alanı, çocuk parkı gibi alanlarınızda elden geçirilmesi gereken yerler  varsa hepsinin tamir ve bakımını yapabilirsiniz. Merkezi sistemli bir site iseniz kazanlarınız kapalı olduğu için doğalgaz faturalarınız da azalma olması da mali yönden bütçenizi biraz olsun rahatlatacaktır. Yaz mevsimi de eğer çok gideriniz olmaz ise yaz mevsiminde bütçenizi toparlamak için size bir fırsattır. 

Peki bunlarla bitti mi, tabii ki hayır. Su depolarınızın temizliği de yine yaz döneminde yapılmalıdır. Bütün bir kış kullanılan deponun yazın dezenfekte ve temizliği gereklidir. Bu konunun ihmal edilmemesi büyük önem arz etmektedir. Peyzaj bahçe işlerinde de yine yaz mevsimine uygun bitki ve çiçekler ekilmeli. Çimler havalandırılmalı, ölü noktalar gübre ve tohumlarla tekrar canlandırılmalıdır. Kışın uykuya geçen bitki örtüsünün yazın canlı olduğunu bakıma ve ilgiye muhtaç olduğunu asla unutmamalısınız. Burada bir tecrübeli bir meslek büyüğümün sözü geldi aklıma "Siteyi gösteren peyzaj ve yeşil alanlardır." Bu söz benim bir yönetici olarak her zaman kulağımda küpedir ve meslektaşlarıma da bu sözü kulaklarına küpe etmelerini tavsiye ederim.

Bina içlerinde koca kış sürekli kullanılan ve zaman içerisinde kirlenen ve boyaya ihtiyaç duyulan koridor, blok girişi vs. alanlarınızın da elden geçirebileceğiniz bir mevsimdir bu dönem. Yine ısıtma sisteminin kullanılmamasından istifade ederek merkezi sistemli bir site iseniz mutlaka bu dönemde de kalorimetrelerinizi var ise teknik personeliniz yok ise ilgili firması elden geçirerek arızalı veya değişmesi gereken var ise gerekli müdahaleler edilmelidir. Yaz döneminin diğer bir adının tatil olduğu unutulmamalıdır ki bu site içerisinde cıvıl cıvıl çocuk seslerinin çokça olacağı bir dönemdir. Bu dönemde eğer sosyal bir site yönetimi iseniz ve tabii ki bütçeniz de buna el veriyorsa çocuklar içinde bazı eğlence ve aktiviteler yapabilirsiniz. Bu konuda da bir mesleki ip ucu vereyim size. Yaz döneminde özel okul ve kolejler öğrenci çekebilmek ve kayıtları arttırabilmek için özellikle toplu yapı olan sitelerde bu tip organizasyonlar yaparak öğrencileri okullarına çekmeye çalışırlar. Bundan istifade ederek hem ücretsiz hem de eğlenceli programlar düzenleyerek sitenizde çocukların eğlenceli zamanlar geçirmelerini sağlayabilirsiniz. Bu da benden size bir fikir olsun. Yaz döneminde 15 Temmuz ve 30 Ağustos gibi iki önemli resmi tatil bulunmaktadır. Bu özel günlerde de sitenizde etkinlik yapabilirsiniz. 

Yazın en kötü tarafı haşere ve böceklerdir. Bunlardan korunmak için de özellikle tedbirler almanız çok önemlidir. İster dışarıdan hizmet alarak, isterse bu konuda sertifikalı ve tecrübeli personeliniz var ise ondan faydalanarak ilaçlama yaptırmanız gereklidir. Tüm ortak alanlarda fare istasyonlarından tutunda, haşere ve sürüngen, kemirgenlere karşı alınacak tüm tedbirleri almalısınız. Yaz döneminde kışa hazırlık yaparak geçiren siteler kış dönemini her zaman asgari sıkıntı ile geçirmişlerdir bu her zaman böyledir. Ancak kışa hazırlanmayan sitelerde maalesef ki kış mevsiminde çok ciddi sıkıntı ve sorunların belirdiği de net görülmektedir. Şimdiden hazırlıklar için hepinize kolay gelsin iyi çalışmalar dilerim.

KORONA VİRÜSÜNÜN TOPLU YAŞAMLARA ETKİLERİ VE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER

Bütün Dünya da etkisini gösteren ve tüm Dünya da gerek ekonomik ve gerek sosyolojik izlerinin uzun bir süre devam ettireceği gözle görülemeyen küçücük olan ancak şu ana kadar 300 binden fazla insanın ölümüne sebep olan ulusal adı ile Covid-19. Ülkemizde de ne yazık ki ciddi hasarlar bıraktı. Ekonomik, sağlık, sosyolojik tüm dengelerimizi alt üst etti. Belli ki yeni normalde artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Örneğin artık rutin harcamalarımızın içerisine mutlaka maske harcaması eklenecek veya iş yerimiz var ise oraya dezenfektan koymamız zorunlu olacak ve bir ilave harcama kalemi daha eklenecek. Elbette her şey sağlığımız için olacak ama bu rutine kendimizi ve çevremizi alıştırmak biraz zaman alabilir. Peki bu aşamada toplu yaşamların olduğu yüzlerce hatta kimi büyük projelerde binlerce insanın yaşadığı toplu yaşam konutlarında ne gibi tedbirler alınmalıdır biraz bunlara değinelim. Bir kere gelecek dönem yeni bütçenize mutlaka korona virüs gideri harcamalarını eklemeniz gerektiğini en baştan belirteyim. Yönetim ofisinde kullanılması gereken maskeden tutun da, ofis ve ortak alanlarda olması gereken ve ilerleyen süreçte de devlet tarafından zorunlu hale getirilmesi muhtemel olan dezenfektan site içerisinde yoğun kullanılan ve geçilen noktalara konulmak zorunda olacaktır. Site ilaçlamaları hem haşere,kemirgen,sürüngen olarak hem de korona virüs tedbiri olarak iki çeşit olacaktır muhtemelen. Dezenfekte ilaçlaması her ay olmasa da senede iki veya üç defa zorunlu olmalıdır. Kanuni zorunluluktan çok site yönetiminin sitesindeki yaşayan insanların sağlığını koruma sorumluluğu gereği yapılmalıdır. Şu unutulmamalıdır ki insan sağlığını olumsuz etkileyen faktörler hele ki göz göre göre ihmal var ise bir nevi de suç unsuru teşkil etmektedir. Kendi yasal haklarını korumak isteyen bir site sakini bu konuda yasal hakları çerçevesinde site yönetiminden hak talep edebilir. Korona virüsü gerek kanuni düzenlemeler ile, gerekse kişisel ve toplumsal rutin alışkanlıklar olarak bazı şeyleri hayatımızda değiştirmemize sebep olacaktır. Eskisi kadar el tokalaşmak azalacak, eskisi kadar kalabalık ortamlar oluşmayacaktır. Düğün salonları, restorant, cafe vs. işletmeler için yeni bir dönemin başladığı aşikardır. Site yönetimlerinin de bu doğrultuda çeşitli tedbirler alması gerekmektedir. En başta eğer sitenizde bir sosyal tesis var ise burada kesinlikle yeni bir düzenleme ve uygulamaya gitmeniz elzemdir. Peki ne yapabilirsiniz. Bunları da anlatalım. Spor salonlarınızda alet aralıklarını en az 1,5 mt mesafeye çekmelisiniz. El dezenfektanı mutlaka bulunmalıdır. Maskesiz kimsenin salona girişine müsaade edilmemelidir. Spor salonuna uygun ayakkabı bulunmalıdır. Ateş ölçer cihazı olmalı ve salonda bulunan eğitmen veya görevlinin girişte ölçüm yapması gereklidir. Ha keza sauna, buhar odası, hamam gibi ıslak hacim alanlarınız var ise aynı uygulamalar buralar için de geçerli olmalıdır. Özellikle sosyal mesafenin site yönetimlerinin olmazsa olmaz uygulaması olmalıdır. Bu dönemde temizlik malzemesi ve sarf temizlik ürünleri harcamalarınız biraz artacaktır. Yeni dönem bütçenizde düzenlemelerinizi buna uygun şekilde arttırmalısınız. Bunun yanı sıra da artık lüks veya gereksiz olabilecek harcamalarınızı da kısmalısınız. Bazı maliyetlerin mücbir sebeplerden dolayı arttığı aşikar olsa da gelecek dönem insanların ceplerini yakacak aidat zamları çok hoş karşılanmaz. Hele ki böyle bir dönemde fahiş bir aidat zammı sitenizde yönetici olarak başınızı çok ağrıtır bunu belirtmeden de geçemeyeceğim. Peki hem temizlik harcamaları ve ilaçlama harcamalarını arttır hem de aidata çok zam yapma nasıl olacak. İşte sizi profesyonel yönetici yapacak bu mesleğin mutfağında daha çok ekmek yiyeceğiniz ip uçları verelim dileyen uygulayabilir. Bir kere tasarruf demek ucuza kaçmak değildir bu yanlış anlayışı düzeltelim. Tasarruf yapacağım diye ucuz, sağlıksız ürünler kullanırsanız kaş yapayım derken göz çıkartırsınız. Bizim tasarruf dediğimiz konu şudur. Gece saat 03:00' den sonra bazı çevre aydınlatmalarınızı, otopark aydınlatmalarınızda tasarrufa gidebilirsiniz. Sosyal tesislerinizde kullanım sıklığını takip ederek burada bazı tedbirler alabilirsiniz. Örneğin saunanın sabahtan öğlene kadar kullanımı diğer saatlere göre az ise yeni bir karar alarak ıslak hacimler bundan sonra öğlen 13:00'te açılacaktır derseniz ciddi bir tasarrufunuz olacaktır. Site sakinlerinden gelen itirazları doğru bir dil ile anlatır bu işin gerek ekonomik, gerekse sağlık yönünü anlatırsanız anlayacaklardır. Şunu bilmelisiniz ki uygulayacağınız her kararla %100 memnuniyet zaten sağlayamazsınız. Ama siz sitenizin röntgenini iyi çeker ve iyi analiz ederseniz. Tamamı olmasa da yarıdan fazlasının tebriğini ve teşekkürünü alırsınız. Vesselam zor meslek ama severek yapıldığında çokta keyifli meslek bizimkisi. Tüm yönetici meslektaşlarıma başarılar ve sağlıklı günler dilerim.